sandık

4 Mart 2014 Salı

ganimet,çeyiz sandığı

Eski zamanlarda yaşamayı çok isterdim. Böyle sandık sandık çeyiz getirilen bir padişah kızı falan olsaymışım keşke. Belki içimdeki bu alışveriş öküzü biraz olsun yatışır sakinleşirdi. Yığınlardan oluşan tepeleme bir dolabım var. Bazı gözleri raf raf. Fakat o rafların arkasında kalanlara erişmek için öndekileri boşaltmak gerektiğinden tüm sezon öndekilerle idare edip, mevsim değişirken kışlıkları kaldırırken bir bakıyorum ki "aaaa benim böyle bir kazağım varmış" oluyorum. Halbuki o renk kazağım yok diye giymediğim pantalon var benim. Hayır sadece öndekilerle de idare edebiliyorsam o arkada kalan yığıntılara neden ihtiyacım var da onları tutuyorum? Bir de atamıyorum kıyamamam huyum var. Yaşlanınca heralde onların anısı var diye eskise de atamıycam ve yaşadığım yer bir çöplük ev haline dönüşecek. Bari pis kokmasın diye güzel parfümler alayım da sıkarım evin her bir köşesine. Şöyle bir silkelesem kendimi eskileri sandıklara doldursam, yabancı filmlerdeki evler gibi benim de bir sandık odam olsa oraya yığsam bunları. Anılarımla başbaşa kalmak için arada bir uğrasam. Baksam hepsi yerli yerinde rahatlar. Çıksam odadan geçsem yine internet sitelerinin başına... Bu yıl da turkuaz moda benim hiç turkuaz rengi bişeyim yok diyip aranmaya başlasam. Hımmm bu değil, bu çok koyu, bu mavimsi ben yeşilimsi turkuazdan istiyorum ama diye şımarsam. Arasam da arasam bulamasam. Bulamayınca bari bu olsun diye mavi bişey alsam.


0 yorum:

Yorum Gönder