dükkan

5 Mart 2014 Çarşamba

sihirli değnekKüçük, dar, arnavut kaldırımlı bir sokakta taştan bir binanın giriş katındaydı bu dükkan. Sihir satılırdı içinde. İsmi yoktu, kimin hangi sihire ihtiyacı varsa onun için dükkanın ismi değişiyordu, alınan sihre göre. 
Bu sabah gelen müşteri çok değişik bir sihrin peşindeydi. Dokunduğu kişilerin birbirlerine bir sırlarını söylemelerini, sonra bu sırlarla ilgili kendi kısa filmlerini yapmalarını istiyordu. Sonra bu kısa filmleri, "hayatın sır parçaları" adlı bir kitapta birleştirecekti. Bu kitabı açan içinde konularına göre ayrılmış sırlar bulacak ve bunlara dokunduğunda film oynamaya başlayacaktı. Dükkan sahibi şaşkındı. "Neden böyle bir sihrin peşindesin" diye sordu. Kadın "Bugüne kadar insanların benden sakladığı sırlar beni çok üzdü. Hatta hep aptal yerine kondum. Artık ben dokununca gönüllü olarak en gizli sırlarını itiraf edecekleri bir sihir gücüm olacak. Ben de bu sırların filmlerini arşivleyip beni üzen olursa yayınlayıp intikamımı almış olacağım." Dükkan sahibi böyle bir sihirin yapılmasını istemiyordu, derin düşüncelere daldı. 
Derken zil çaldı ve Sibel yeni bir güne uyandı. Yine çok acayip rüyalar görmüştü. "hayrolsun bakalım" diyerek giyinmeye başladı.

0 yorum:

Yorum Gönder