Yunan Adaları

20 Ağustos 2013 Salı

kokkari
Geçen yıl önce Kos ile başlayan Yunan adaları turumuz bu yıl 9. adaya ulaştı. Kos özellikle merkezi bir ada olması ve gerek günübirlik gerekse gemiler ile başka adalara ulaşım kolaylığı açısından tercih edilebilecek bir ada. Üstelik Türkiye limanları için ödediğiniz vergi açısından da dönüşte daha uygun fiyata gelmeniz de cabası. Kos'ta kaldığımız 6 gün içerisinde günübirlik olarak tekne turu ile Kalimnos ve Pserimos adalarına gittik. Ayrıca yine günübirlik olarak Nisyros ve Symi adalarını da görme şansımız oldu. Önce Kos ile başlayalım.. KOS Aradığınız bir deniz tatili ise Kos maalesef güzel bir denize sahip değil. Tipik Yunan mimarisinden uzak evleri ve genel görünümü ile Bodrum'a oldukça benziyor. Merkezde uygun fiyata kalınabilecek oteller mevcut. Merkezdeki plajlar oldukça kalabalık ve deniz biraz dalgalı. Dalganın etkisiyle yosun vs. gibi çöpler de kıyıya vurabiliyor. Mylos Beach (merkeze yaklaşık 1-2 kilometre uzaklıkta olup otobüs ile 2-3 duraklık mesafede) merkezden daha nezih ve kendi halinde bir plajdı.Merkezdeki plajlarda şezlong ve şemsiye için ücret ödemiyorsunuz ancak arka tarafındaki kafelerden birşeyler yiyip içmeniz şart. Mylos'ta 2012 yazında kişi başı 2 Euro'ya şezlong kiralayabiliyordunuz. Ancak erken gidilmesi gereken bir plaj şezlong sayısı az olduğu için yer sıkıntısı olabiliyor. Akşam yemekleri için girişte limanın tam karşısında ismini hatırlayamadığım ama mavili merdivenleri olan ve merdivenlerin üst kısmında masaları olup denize tepeden bakan küçük sokaktaki taverna (restaurant) oldukça pahalıydı.2 kişi 47 Euro gibi bir hesap verdik ki hem balık gibi deniz ürünleri bu fiyata dahil değildi hem de bu 9 ada içerisinde bundan daha yüksek bir hesap ödemedik. Diyeceğim o ki o lokantaya gitmeyin :)
kos town center
İsmini hatırlayamasam da elimde fotoğrafı var :) Yemek konusunda çok seçici olmadığımızdan ve genelde sebze tükettiğimizden çok sıkıntı yaşamadık.Eski şehir kısmında yer alan "Zorba Taverna" hem yemekleri, hem de çalışanlarının sıcaklığı açısından çok sevimli bir yerdi. Yine hediyelik eşya konusunda eski şehir içinde yer alan bizdeki halk pazarları kıvamındaki pazardan alışveriş yapabilirsiniz. Özellikle zeytinyağlı kremler ve sabunlar çok revaçta. Kos bana çok tat vermediğinden diğer adalara geçerek Kos defterimizi kapatıyorum. Aşağıda bir kaç fotoğraf ile Kos'a veda ediyoruz. Fotoğraflarda yer alan yeşil mini tren ile (ki kırmızısı da mevcut) küçük bir ada turu yapabiliyorsunuz. Değer mi derseniz ehh bu size kalmış. Pahalı olmadığı için denenebilir. Ama çok bir şey göreceğinizi söyleyemem.
christian
marina

yeldeğirmeni
kilisekoskos



KALİMNOS Tekne turu ile uğradığımız adalardan olup, sünger Bob'un atalarının toprakları diyebiliriz :) Süngerciliği ile meşhur. Kurak ve çok sıcak bir ada. Sadece merkezinde 1-2 saat kalabildiğimiz için ada hakkında çok fazla görüş belirtemiycem ama süngerleri gösterebilirim.
Ve Kalimnos'tan birkaç fotoğraf daha..


süngersünger,sponge


PSERİMOS İşte denizinin güzelliği ile beni benden alan ada. Çok küçük bir ada hatta sadece tekne turları ile ayakta kalabilen bir ada diyebilirim. Çok az ev var. Ancak deniz dediğim gibi nefis. Dibi kum ve sığ,pürüzsüz, pırıl pırıl.. Bir kaç fotoğraf ile gösterecek olursak :
deniz


pserimos, yunan adalarıdeniz kabukları







Adalar arasında geçiş yaparken yararlandığımız site bilgisini de ekleyeyim ki bizim gibi dolaşmak isteyenlere küçük bir iyilik olsun :) www.ferries.gr NISYROS Kos'un başka bir ilçesine önce otobüs ile yaklaşık yarım saat kadar gidilen bir yolculuk sonrası tekneye biniyoruz. Ve 1,5 saat kadar sonra Nisyros'tayız. Bu ada bambaşka bir güzellikte. Tam da benim sevdiğim, Yunan adası denildi mi hayalimde canlanan adalardan biriydi. Bence geleceğin Santorini'si olmaya aday. Daracık sokakları, birbiriyle iç içe geçen beyaz evleri, mis gibi sabun kokan tertemiz sokakları,dantelden perdeleri, mavi beyaz konsepti ile şahane bir adaydı. Ancak aradığınız denizse burada pek ümitlenmeyin çünkü burası da bir yanardağ patlaması ile oluşan volkanik bir ada ve maalesef plaj konusunda çok bir şey beklememek gerek. Tepede yer alan kilise ve müzesine yürüyerek gitmek sıcakta epey zorlayıcı olsa da ara sokaklarda fotoğraf çekerek ilerlemek keyifli oluyor. Bu sokaklarda gördüğümüz bir kilise iç süslemeleri ve resimleri ile beni mest etti. Tepedeki kilisede manzara şahane. Durup şöyle bir tadını çıkarmak lazım. Bu adaya yapılan turun bir amacı da yanardağ kraterini biz turistlere göstermek. Otobüsler ile biraz virajlı,maceralı bir yolculuk ile kraterin olduğu bölgeye ulaşıyoruz. Ancak burada bir tane derme çatma tesisten başka hiçbirşey yok. Ve siz de bizim gibi kraterin iç kısmına inip, hangi deliklerden gazlar çıkıyor diye yakından görmek derdinde değilseniz tepeden bir krateri görüp, birkaç hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra bu kurak çöl gibi sıcak yerde 1 saat kadar oturmak zorunda kalıyorsunuz. Adanın kendi içi çok çok güzel ve keyifli olduğu için biz bu kratere ayrılan zamandan hoşnut kalmıyoruz. Çok sıcak olduğu için bol sıvı tüketip dönüşümüzü bekliyoruz. Ve adadan birkaç kare..
volkanik

beyaz evsüslemeyunan evleri



nsyrosmanzaramavi

yunan adaları



volkan






SYMI Symi'ye yolculuğumuz bir nevi denizde uçabilen bir aletle oldu. Tabi bunun bedeli diğer turlara göre biraz daha yüksekti ama 2 saatte Symi'ye ulaştık. Önce adanın arka kısmında kalan manastıra girdik. Burası bence mimarisi ve süslemeleri açısından mutlaka görülmesi gereken bir yer.Bir de içerdeki müzeyi gezerken fondaki ilahi sesleri çok ruhani bir hava yaratıyordu ve çok etkileyiciydi. Müzeyi gezerken fark edeceğiniz en önemli şey biz Türkler ile olan benzerlikler. Sanki eski bir Türk evini geziyor gibi hissediyorsunuz. Yer yatakları, danteller, kaplar,tabaklar bize çok benzer, çok tanıdık. Manastır gezisi bitince kısa bir yolculuktan sonra adaya iniyoruz. Yaklaşık 3 saat kadar burdayız. Kıyıda yemek yiyebileceğiniz güzel restaurantlar var. Burası da biraz kurak bir ada olduğu için dolaşırken çok bunalmanız olası. Evler genellikle tepelerde ve oralara öğle saatinde çıkmak biraz zor. Biz biraz ara sokaklara girip, daha çok kıyı şeridinde gezerek vakit geçirdik. Büyük gemilerin yanaştığı diğer limanı geçince arka tarafında son derece otantik oteller ve cafeler olduğunu gördük. Buraları geçip yine bir burunu dönünce, epey bir ilerde küçük bir plaj var ki denizine bayıldım. Kos'un denizinden sonra bana burası cennet gibi geldi aslında belki de çok normal bir denizdi :) Sözü kısa kesip fotoğraflarla anlatmaya devam edelim.

symi manastırayakkabıyunan adaları



yunan adaları symi



Evet sırada bu yaz gezdiğimiz adalar. Bu yıl önce Tilos ile başladık ve gezi programımızı yukarda linkini verdiğim site üzerinden feribotların tarihlerine bakarak ayarladık.O nedenle bu adalarda canınızın istediği kadar değil, feribotun gelişine kadar kalabiliyorsunuz çünkü başka bir ulaşım imkanınız yok. Tilos'ta 2 günün ardından Chalki ve Rodos'a geçtik. Sırayla başlıyorum anlatmaya.. TILOS Burası küçük bir kıyı şeridi olan, genellikle yazlıkçıların gittiği tarzda, tipik bir Yunan adası mimarisinden uzak ve biraz da kurak bir ada. Kıyı şeridindeki evlerden başka iç kısımlarda çok ev falan yok. Oteller biraz daha arka tarafta toplanmış. Otel dediğime bakmayın çoğunun konsepti apart tarzında. İçinde mutfağı falan var. Denizi minik çakıllı ve haziran ayında epey de serin bir suyu vardı. Şahane bir ada değil ama kısa süreli kalmak adına gidilebilecek bir ada. Kaldığımız otele bayıldık. Adada biraz fazlaca olan cırcır böcekleri odada da senfonilerine devam ediyorlar ama çok dert değil :) Castellania Hotel Apartments gerek sahibi, gerek uygun fiyatı ve misafirlerine gösterdikleri nezaketleri ile harikaydı. Bayan Marie çok hoş ve sıcak bir ev sahibesiydi. fotoğraflar...  
yunan adaları


Tilos'tan sonra rotamız Chalki'ye doğru çevriliyor.
CHALKI Burası google earthte görüp, mutlaka bu adaya gitmeliyiz dediğim ada. Mimarisi farklı İtalyan tarzı evler ve Symi'ye benzer bir ada. Bir masal kitabından çıkmış gibi şirin, kendine has, insanları çok sıcak- ki hiçbir adada görmediğimiz bir şekilde sabahları kalimera (günaydın) akşamları ise kalispera (iyi akşamlar) diyen amcalar,teyzeler - , leziz yemekleri ve pürüzsüz denizi, incecik kumu ile harikaydı.Son gün çıkan rüzgar beni epey ürkütse de ve denizi daha da soğutarak girmemize engel olsa da sıkıntı yok diyebilirim:) Bu adada otel hiç yok. Sadece villa tipi evleri kiralayıp konaklayabiliyorsunuz. Bu konuda www.booking.com'dan yararlandık ve hiç bir sıkıntı yaşamadık. Konaklama fiyatları diğer adalara göre seçenek azlığından dolayı daha yüksek ama biz en uygununu bularak kişi mbaşı 25 euroya kaldık. Kaldığımız ev nasıl desem bir nevi hobbit evi gibiydi. Geleneksel ve kendine has olduğu için daha da bir sevdik. Plaja yürüyerek 10-15 dakikada ulaşmanız mümkün.Bu adalarda şezlonga 2-3 euro gibi bir para veriyorsunuz.Adanın içinden denize girme şansınız yok. Akşamları sahil kenarındaki tavernalarda yemeğinizi yedikten sonra yapacak çok fazla bir şey yok. Küçük bir kıyı şeridi var ve akşamları epey esintili. Tamamen dinlenmeye yönelik bir tatil isterseniz bu ada sakin, dingin ve kafa dinlemelik. Sokakları dar ve evleri çok küçük ve şirin. Bu ara sokaklardan birinde rastladığımız geleneksel Chalki evini kişi başı 5 euroya gezdik. Yine bir Türk evini gezmiş kadar olduk :) Ve fotoğraflar o zaman..

tekneyunan adalarıchalki
saat kulesi
kilise
chalki evleri müzesi
yol


RODOS İlk tatilimizin son durağı Rodos'tu.Rodos'ta yok yok. Kocaman bir şehir ve çok gelişmiş. Birçok ünlü mağazalar, irili ufaklı pek çok otel, cafeler, restaurantlar vs.. Şehrin old town denilen Rodos şövalyelerinin müzesi ve kalesinin olduğu kale içi bölgesi gerek dokusu, gerek içindeki alışveriş mekanlarının çokluğu (bir bayan olarak kesinlikle cezbedici diyorum), Osmanlı mimarisinin izleri ile mutlaka görülmesi gereken bir yer. Kaldığınız yere göre uzaklığı değişcektir elbet ama oteller bölgesinden old towna gidiş taksiyle 5 euro idi. Konaklama için oteller bölgesinde küçük ve uygun fiyatlı oteller bulmanız mümkün. Denize yakınlar ancak deniz yine çok dalgalı ve aşırı rüzgarlı. Zaten genelde sörf için uygun bir yermiş. Bir de plajda çok fazla satıcı var özellikle Afrikalı ve bileklik yapan satıcılara dikkat. Ağızları çok fazla laf yapıyor ve bir kere cevap verirseniz elinizde bir bileklik ve cebinizden 10 euronuz eksilmiş oluyor ki basit ipten bir bileklik için. Şezlonglar burada 4 euro yani diğer adalara göre biraz daha pahalı. Deniz kenarındaki akvaryum bence görülmesi gereken bir yer.Çok fazla büyük değil ve fazla bir beklenti geliştirmemek kaydıyla keyifli vakit geçirilebilir. Liman tarafında yer alan Türk camisi ne yazık ki bakımsızlıktan utanılacak bir halde. İçeride çok yaşlı ve bahçesinde ikamet eden tatlı bir çift var. Osmanlı mezarları bakımsız ve nerdeyse harabeye dönmüş. Bir bakım çalışması tadilata girişilmiş ancak sanırım çok fazla bir ilerleme olmamış. Kapısını açık bulup girdik, amcayla sohbet ettik ama içimiz sızladı. Keşke daha iyi bir durumda olabilseydi. Limanda altı camdan yapılmış ve deniz altını gösteren bir tekne ile yarım saatlik turlar yapmanız mümkün fakat benim için o da bir hayal kırıklığı oldu. Tur yarım saatlik olunca çok fazla açılamıyor dolayısıyla da denizin içind eçöpten ve otlardan başka bir şey göremiyorsunuz. Kaptan daha sonra bizi üst kısma davet etti ve hız yaparak kaleye karşıdan bakarak deniz üstünde bir keyif yaptırmış oldu. Altından değil ama üstünden keyif aldık :) Rodosta otobüs ile çevredeki birçok yere ulaşmanız mümkün. Lindos ve Faliraki deniz için tavsiye edilen bölgeler. Biz Lindos'a gitmeyi tercih ettik. Kumlu ve sığ denizi, yine dar ve keyifli sokakları, oldukça şık bar ve cafeleri ve restaurantları ile oldukça keyifli ve biraz daha lüks diyebileceğimiz bir yer Lindos. Rodos merkezde kalmak yerine burası da alternatif bir konaklama mekanı olarak tercih edilebilir. Rodos'tan otobüsle 1,15 dakikada geliyorsunuz ancak oturmaya dikkat edin otobüs çok doluyor ve sıcakta ayakta olmak bir eziyet maalesef. Barların olduğu sokaklar bana biraz İstanbul'un Laleli bölgesini anımsattı ama oldukça değişik ve ilgi çekici yerler var. Ancak içerdeki durum hakkında bir şey diyemeyeceğim çünkü girmedik. Sanırım yine fotoğraflarla devam etsem iyi olacak :)
rodos şövalyelerirodos camiosmanlı mezar


liman


liman

yeldeğirmeni
old town
kale,surlarrodos cami

sandalet