
Korkunuz mu yaptırdı size bunları, içinize insanlığınızı kemiren bir virüs mü kaçtı? Sizin de çocuklarınız var üzerine titrediğiniz, gözünüz gibi bakıp, koruyup kolladığınız. Kılına zarar gelse dünyaları ayağa kaldırıp ateşe atacağınız. Güvenlik güçleri korumalıdır çocukları, ateş hattından çekip evine göndermelidir. Güvenlik güçleri çocukları öldürürse nasıl canımızı korusunlar diye onlara güveneceğiz? Unutmasın kimse Berkin'in adını, kömür karası gözlerini, kaşlarını, saçlarını. Unutmasın o masum yüzün sönen gülüşünün ardında kalan umutları, hayalleri, oynayamadığı oyunları, aşık olamadığı kızları... Unutmasınlar bir anne babanın içinde cayır cayır yanan acıyı...
Allah rahatlık versin diyerek yatırırdı anneler çocuklarını, bakkala giderken rahatlığı elinden alındı. O sabah nasıl uyanmıştı? O gün neler yapacaktı? Neler konuşmuşlardı o sabah evde? Bu olaylarla hiç ilgisi bile yoktu belli ki. Onu ilgilendirmiyordu bile tek derdi eve geldiğinde oynayacağı oyun ya da okuyacağı bir kitaptı belki de ... O çocukla birlikte eridi gitti hepimizin çocukluk anıları, çocuklar masumdu hala ama hiç çocuk olmayan amcalar kesmişti toplarını, umutlarını, oyunlarını.
Bu acıyı anlayabilmek için çocuğumuzun olmasına gerek yok.. Bu acı çalınan bir hayatın acısı.. Bu acı yeşeremeden kuruyan bir gençliğin acısı...Bu acı çok acı...
0 yorum:
Yorum Gönder